İçeriğe geç

Dünya kim için yaratıldı ?

Dünya Kim İçin Yaratıldı?

Giriş: Kendi Kendime Sorular

Kayseri’nin soğuk sokaklarında yürürken bir anda kafamda yankılanan bir soru beliriyor: Dünya kim için yaratıldı? Günlüklerimle, yazdığım satırlarda hep aynı sorular dönüp duruyor. Belki de bu soruların cevabını aramak, insan olmanın bir parçasıdır. Ya da belki de, bu dünyada var olmanın anlamını bulmak için herkesin bir şekilde kendi yolculuğunu yapması gerektiğini kabullenmek.

25 yaşımdayım, Kayseri’de yaşayan bir genç yetişkin olarak, hem işin hem de hayatın içinde sürüklenip giderken, kendimi bazen kaybolmuş hissediyorum. İnsanlar bana hep “gençsin, hayatını yaşıyorsun” diyor. Ama ben, bu dünyada yerimi bulmaya çalışırken, hayatın o kadar da basit olmadığını hissediyorum. Yıllardır tuttuğum günlükler, adeta bir yansıma gibi, içimdeki duyguları dışa vuruyor. Bu satırlarda, belki de o soruya bir cevap bulurum diye umuyorum.

Sahne 1: Küçük Bir An, Büyük Bir Duygu

Bir akşam, Kayseri’nin karanlık sokaklarında yürürken bir çocuğun gözleriyle karşılaşıyorum. Sadece birkaç saniye, ama o an, içimde bir şeyler sızlıyor. O gözlerde umut var, hayal kırıklığı yok. Her şey henüz mümkün, her şey çok taze. Hani derler ya, “Çocuklar hayal kurmayı unutmamalı.” O an, çocukların gözlerindeki o saflığı, o temiz duyguları hissettim. O çocuk, belki de bu dünyaya bir umut olarak gelmişti. O gözlerde, hayata dair büyük bir sorumluluk vardı. Belki de Dünya, sadece o çocuğa göre şekillenecek kadar basitti.

Ve işte bu yüzden, ben de sorguluyorum; belki bu dünya, birisinin güzel bir şarkı söylemesi için yaratıldı. Ya da belki birinin başka birine sarılmasına, birinin kalbinin başka bir kalbe dokunmasına olanak sağlamak için. Dünya sadece bir yer değil, duyguların şekil bulduğu bir alan. Bunu daha önce fark etmemiştim, ama o an o çocuğun gözlerinde, bir anlam buldum.

Sahne 2: Kalbimde Bir Kırılma

O günün akşamı, bir başka gerçekle karşılaşıyorum. Birini kaybetmenin acısı, hayatta en güçlü hissedilen duygulardan biri. Bir dostumun veda mesajı, içimde bir boşluk yaratıyor. “Her şey yolunda” dediğim anlarda, aslında ne kadar da yalnız olduğumu fark ediyorum. Ama bu yalnızlık bana bir şey öğretiyor. Dünya, sadece mutlu olmak için yaratılmamış. Kimi zaman, hüzünler ve hayal kırıklıkları da yer almalı. Belki de bu duygular, bir anlam taşıyor. Belki de Dünya, her duygunun en derin şekilde hissedilmesi için var.

Gözlerimdeki yaşları silerken, dünyada benim için yerimi bulmaya çalışıyorum. Hiçbir şeyin kalıcı olmadığı, zamanın hızla akıp gittiği bir dünyada, ben de bir şekilde var olmaya çalışıyorum. Bu dünyada olmak, sadece yaşamaktan değil, duyguları hissetmekten ibaretmiş gibi geliyor. Birbirini kaybeden insanlardan, ayrılıklardan, kalp kırıklıklarından öğrenmek de bir anlam taşıyor.

Sahne 3: Bir Yıldız, Bir Umut

O gece, Kayseri’nin gökyüzüne bakarken, bir yıldız düşüyor. Herkesin dilek tuttuğu anlar gelir ya, işte o an ben de dilek tutuyorum. Ama dileğim, çok sıradan: “Dünya kim için yaratıldı, ne için var?” Herkesin bir yeri olduğu gibi, benim de bir yerim olmalı, değil mi? O yıldızın kayarken verdiği ışık, içimdeki umutları da aydınlatıyor. Belki de bu dünya, soruları olan insanlarla dolu. Herkesin bir amacı ve yolu var. Ama bir yandan da, belki de bu yolculuk, sadece bizlere ait, bizleri şekillendiren bir yol.

O an, bir şey fark ediyorum. Belki de dünya, yalnızca bana değil, her insana özeldir. Her birey, farklı duygularla var olmalı ve bu farklılıklar, dünya üzerinde bir denge yaratmalı. O çocuğun gözleri, kaybolan dostlarımın hatıraları, kayıp yıldızlar, hepsi bir araya geldiğinde, sorunun cevabını buluyorum. Dünya, duyguların, umutların, kayıpların, sevinçlerin içinde barındığı bir yer. Hepimiz bir şeyler için varız, ama kimisi hayal kurmak, kimisi üzülmek, kimisi sevmek ve kimisi ise anlam aramak için. Belki de dünyadaki her an, biraz da o duyguların bir parçasıdır.

Sonuç: Dünya Hepimizin

Bir akşam daha, Kayseri’nin sokaklarında yürürken, kafamda bir soru yok. Dünya kim için yaratıldı? Cevap, belki de her birimiz için farklı. Kimisi için umut, kimisi için hayal kırıklığı, kimisi için sevgi, kimisi için kayıp… Ama son tahlilde, her duygunun bir anlamı var. Belki de dünya, her birimizin bu duyguları en derinden yaşaması için var.

Bu yazı, belki de bir başka yazarın, bir başka insanın dünya hakkındaki sorusunun cevabıdır. Ama ben, kendi yolculuğumda, dünya hakkında şunu biliyorum: Dünya, duygularımızla şekillenen, her birimizin içinde bir anlam taşıyan bir yer. Ve biz, her birimizin duygusuyla bu dünyada varız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino güncel giriş