Aşağıda, “Kölelik” kavramını modern bağlamda “ne kadar kazanıyor?” sorusu üzerinden ele alan, düşündürücü ve kapsamlı bir blog yazısı bulabilirsiniz.
—
Giriş
Merhaba arkadaşlar, biraz birlikte derin bir soruya bakmaya ne dersiniz? Hepimiz iş, gelir, emek gibi kavramlarla haşır neşiriz — peki ya “zorla çalıştırılanlar”, “kölelik ilişkilerine yakın durumlar” ne kazanıyor ya da ne kazandırılıyor bu sisteme? Bugün işte bu konuya tutkuyla yaklaşıyoruz: kölelik ne kadar kazanıyor? Bu soru, geçmişinodalardan günümüze uzanan bir yolda hem tarihsel kökenleriyle hem de günümüz dinamikleriyle çarpıcı bir tablo sunuyor.
—
Kökenler ve Tanım: Kölelik Ne Demek?
Kölelik, bir insanın özgür iradesi dışındaki koşullarda, başka birinin kontrolü altında çalıştırılması ya da hizmet vermesi şeklinde tanımlanabilir. Bu klasik anlamıyla olabileceği gibi, günümüzde “zorla çalıştırma”, “borç köleliği”, “insan ticareti” gibi biçimlerde varlığını sürdürüyor.
Araştırmalar gösteriyor ki, örneğin International Labour Organization (ILO) açısından zorla çalıştırma (forced labour) kapsamında olan bireyler “rızaları dışında, tehdit ya da şiddet kullanılarak” çalıştırılan kişilerdir. ([International Labour Organization][1])
Dolayısıyla “kölelik ne kadar kazanıyor?” sorusunun aslında tek bir cevapla verilmesi mümkün değil — çünkü sistemin ta kendisi sömürü üzerine kurulu, kazancı büyük ölçüde “kazandıranlar” yönünden ölçülüyor.
—
Günümüzdeki Yansımalar: Kazanımlar, Zararlar ve Tablo
Büyük rakamlar, belirsiz kazançlar
2024 tarihli ILO raporuna göre, zorla çalıştırma sonucunda elde edilen yasadışı kar toplamı yıllık yaklaşık 236 milyar USD düzeyine ulaşmış durumda. ([International Labour Organization][2]) Bu rakam, esasen “köle olarak çalıştırılan kişilerin hakkı olan ücretlerin / kazançların sömürücülerin eline geçmesi”yle bağlantılı. ([Human Trafficking Search][3])
Rapora göre bu, kişi başı ortalama yaklaşık 9.995 USD düzeyinde (her ne kadar tam ücret değil, “çalınan” kazançlar üzerinden hesaplanmış bir rakam). ([New Telegraph][4])
Bu verilere bakınca şu noktaları netleştirmek gerekiyor:
Kölelik modelinde “kazanma” dediğimizde çoğu zaman çalışanın değil, sömürenin elde ettiği kazançtan bahsediyoruz.
Çalışanın kazancı ya yok, ya çok düşük ve çoğu kez kayıt dışı ya da hiç ödenmemiş durumda. Örneğin “ücret tamamen ödenmiyor ya da borç üzerinden kontrol altında tutuluyor.” ([Voice of America][5])
Ayrıca sektörlere göre farklılık var: örneğin cinsel sömürü, birçok analize göre zorla çalıştırma biçimleri arasında en kârlı olanı. ([Statista][6])
İlginç karşılaştırmalar
– Tarihsel bağlamda bile örnekler var: Eski Roma’da kölelerin “kiralanması” gibi modeller vardı ve ücret alabilen köleler de görülmüştü. ([HistoryExtra][7])
– Günümüzde çalışan kişi için “ücretin yokluğu” veya “yetersizliği” de bir kölelik işareti sayılıyor: araştırmalarda düşük ücretli işlerin, borçlandırma ve kaçış seçeneklerinin kısıtlı olduğu koşullarla çok daha bağlantılı olduğu görülüyor. ([Cambridge University Press & Assessment][8])
Türkiye ve Yerel Perspektif
Türkiye’ye dair doğrudan net “köle olarak ne kadar kazanılıyor?” verisi bulmak oldukça zor — çünkü çoğu çalışma kayıt dışı işçi, göçmen işçi, borçlandırma gibi örtük biçimler üzerinden ilerliyor. Fakat global eğilimlerden çıkabilecek bazı çıkarımlar var:
Düşük ücret + kayıt dışılık + göçmen veya dezavantajlı grup statüsü = risk.
Yerel ekonomide de örneğin ücretlerin asgari yaşam düzeyinin altında kalması, yüksek borç ve borçlandırma riskinin artması söz konusu. Örneğin Birleşmiş Milletler çerçevesinde “günlük yaşam maliyeti karşılanamayan ücretlerin” işçileri daha savunmasız kıldığına dair veriler mevcut. ([Walk Free][9])
Bu da şu demek: “Köle gibi çalıştırılan” bir kişinin kazanımı aslında çok düşük, belki sıfır ya da negatif – çünkü maaşı bordrosuz ya da tamamen elinden çekilmiş olabilir.
—
Geleceğe Bakış: Ne Değişiyor, Ne Değişebilir?
Yasalar, küresel tedarik zincirlerinde şeffaflık talepleri artıyor. Şirketlerin “zorla çalıştırma yok” demeleri tek başına yetmiyor; denetim ve izleme mekanizmaları güçleniyor. ([Business & Human Rights Navigator][10])
İyi ücret, adil koşullar ve kayıtlı çalışma, kölelik riskini azaltan faktörler olarak öne çıkıyor. Yani “Ücret hakkı”, sadece etik değil aynı zamanda bir önleyici mekanizma. ([Cambridge University Press & Assessment][8])
Ancak hâlâ devasa kara kazançlar söz konusu; sömürücüler “her mağdurdan” yüksek kazanç elde ediyor ve bu sistemin ekonomik dayanağı güçlü. Dolayısıyla sadece bireysel düzeyde değil, sistemik düzeyde dönüşüm gerekli.
Biz bireyler olarak da tüketim tercihlerimiz, “nerede ve nasıl üretildiğini bilme” sorumuzu güçlü tutarak bu denkleme katkı sağlayabiliriz.
—
Tartışma İçin Sorular
Eğer mağdur bir işçi olsa dahi “ücret alıyor gibi” görünüyorsa bile, ücretin normal ücretin çok altında olması ya da şartların çalışanın özgürlüğünü kısıtlaması bu durumu kölelik olarak tanımlar mı?
Sizce bir işin “kazanımı” yalnızca maaş mı olmalı, yoksa özgürlük, güvenlik ve kayıtlılık gibi unsurlar da kazanç sayılmalı mı?
Günümüzde hangi sektörlerde köleliğe en yakın durumları görüyoruz – göçmen işçiler, kayıt dışı ekonomi, borçlandırma… Bunlardan hangileri Türkiye’de daha görünür?
Tüketici olarak biz ne yapabiliriz? “Ucuz ürün/alım” tercihlerimizle bu sömürü sistemine dolaylı destek veriyor olabilir miyiz?
—
Sonuç
“Köleler ne kadar kazanıyor?” sorusu doğrudan bir “kazanım” rakamı vermekle sınırlı değil; aslında sistemin nasıl kurulduğu, kimin fayda sağladığı, kimin hakkının yendiğiyle ilgili. Veriler bize gösteriyor ki mağdurlar büyük ölçüde kazançlarından mahrum bırakılıyor, kazançlar sömürenin elinde toplulaşıyor. Bundan hareketle, değişimin hem yasal/tetal düzeyde hem bireysel farkındalık açısından olması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu konuya birlikte bakmak, konuşmak ve paylaşmak önemli — yorumlarınızı bekliyorum, kendi gözlemleriniz ya da düşündüklerinizle katkıda bulunabilirsiniz.
[1]: https://www.ilo.org/sites/default/files/wcmsp5/groups/public/%40dgreports/%40dcomm/documents/publication/wcms_575479.pdf?utm_source=chatgpt.com “Global Estimates of Modern Slavery – International Labour Organization”
[2]: https://www.ilo.org/resource/news/annual-profits-forced-labour-amount-us-236-billion-ilo-report-finds?utm_source=chatgpt.com “Annual profits from forced labour amount to US$ 236 billion, ILO report …”
[3]: https://humantraffickingsearch.org/resource/profits-and-poverty-the-economics-of-forced-labor/?utm_source=chatgpt.com “Profits and Poverty: The Economics of Forced Labor”
[4]: https://newtelegraphng.com/ilo-value-of-illegal-profits-from-forced-labour-hits-236bn/?utm_source=chatgpt.com “ILO: Value Of Illegal Profits From Forced Labour Hits $236bn”
[5]: https://www.voanews.com/a/new-study-reports-widespread-forced-labor-abuses/7533793.html?utm_source=chatgpt.com “New Study Reports Widespread Forced Labor Abuses”
[6]: https://www.statista.com/chart/31940/estimated-illegal-profits-from-forced-labor-by-category/?utm_source=chatgpt.com “Sexual Exploitation Drives Forced Labor Profits – Statista”
[7]: https://www.historyextra.com/period/general-history/slave-labour/?utm_source=chatgpt.com “Did Slaves Get Paid, & How Much? | HistoryExtra”
[8]: https://www.cambridge.org/core/journals/business-and-human-rights-journal/article/abs/wages-an-overlooked-dimension-of-business-and-human-rights-in-global-supply-chains/8862C226B58B452AAE43D7F9AC18E80F?utm_source=chatgpt.com “Wages: An Overlooked Dimension of Business and Human Rights in Global …”
[9]: https://www.walkfree.org/news/2019/a-living-wage-a-crucial-tool-in-the-fight-against-modern-slavery/?utm_source=chatgpt.com “A living wage: a crucial tool in the fight against modern slavery”
[10]: https://bhr-navigator.unglobalcompact.org/issues/forced-labour/?utm_source=chatgpt.com “Forced Labour in Global Business & Supply Chains | BHR Navigator”